Gazze bir kez daha kana bulandı. Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verdiği son bilgilere göre, İsrail'in son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 139 Filistinli hayatını kaybetti, 425 kişi ise yaralandı.
Enkaz altında kalanların hâlâ çıkarılamadığı, hastanelerin kapasitesini aşan bir krizle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Bombardımanlar sadece binaları değil, hayalleri, umutları ve gelecekleri de yerle bir ediyor.
Hedef Gözetmeyen Bombalar
Saldırıların büyük bölümü yerleşim alanlarına, çadır kamplarına ve sağlık altyapılarına yönelik gerçekleşti. Gazze'deki doktorlar, ilaçsız ve elektriksiz hastanelerde hayat kurtarmak için zamana karşı yarış veriyor. Bir sağlık çalışanı şu sözlerle durumu özetledi:
> "Ölüme değil, hayata yetişmeye çalışıyoruz; ama nefes alacak yer kalmadı."
Bir Sessizlik, Bin Çığlık
Dünya kamuoyunun sessizliği Gazze'de yankılanan çığlıkları daha da çaresiz kılıyor. Uluslararası kuruluşların "ateşkes" çağrıları kâğıt üstünde kalırken, çocuklar enkazlar arasında, anneler sevdiklerinin cansız bedenlerine sarılarak sabahlıyor.
Gazze'de Her Gün Aynı Manzara: Yas, Gözyaşı, Umutsuzluk
Bu son dalgayla birlikte Gazze'de hayatını kaybeden sivillerin sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Her bombardıman sonrası bir aile daha yok oluyor, bir kuşak daha geleceksiz bırakılıyor.
📌 Sadece bir istatistik değil: 139 can, 139 hikâye, 139 yarım kalan hayat...
Dünyanın gözü önünde yaşanan bu insanlık trajedisine sessiz kalmak, tarih önünde suskunluğun değil, suçun ortağı olmak anlamına geliyor.
0 Yorumlar